Alerji Nedir?

Toplumdaki insanların %5-10'u organik maddelerle karşılaşma sonucunda vücutlarında bulunan immunglobülin E (IgE) adı verilen bağışıklık maddelerini (antikor) çok aşırı miktarda üretirler. Toplumun geriye kalan kısmındaki insanlarda, kan serumunda çok az miktarda IgE bulunur. IgE’yi çok fazla üretme özelliğine atopi denilir ve bu özellik kalıtımsal olarak çocuklara geçer. Alerjiye yol açan organik maddelere alerjen denilir. Bunun en sık rastlanan örneği çiçek tozları (polenler) ve hayvan tüyleridir. Bağışıklık maddeleri, kendilerini oluşturan organik maddeler için çok spesifiktir. Bunlara antikor denilir. Bu IgE antikorları mast hücreleri  adı verilen hücre yüzeyine yapışır. Bu organik maddeler herhangi bir yoldan tekrar vücuda girerlerse mast hücresinin yüzeyindeki kendileri için çok spesifik olan IgE bağışıklık maddeleri ile birleşerek bazı aracı maddelerin (mediatör) açığa çıkmasına sebep olurlar. Bu aracı maddeler şiddetli tepkilere (reaksiyonlara ) yol açar. Alerjik tepkiler her organda bulunabilir (burun, deri, hava yolu, hazım sistemi vs.)

Dikkat!
Her alerjik (atopik) insanda astım bulunmadığı gibi, astımlıların büyük bir kısmında da alerji yoktur.
Bununla beraber alerjik, yani atopik insanlarda astıma oldukça sık rastlanır ve bu insanlarda astımla beraber deride egzama, gözde konjuktuvit ve burunda rinit (saman nezlesi) gibi alerjik belirtiler bir arada görülebilir. Burun ve kafa sinüslerinde hastalık (burunda polip, burun etleri) bulunan insanlarda astım daha sık görülür. Böyle kimselerde aspirin alınması astım nöbetini başlatabilir.  Saman nezlesi de astım nöbetlerini başlatan etkenlerdendir. Yeni araştırmalar astma eğilimi yaratan gen ile alerji eğilimi yaratan genin birbirlerine çok yakın yerleşimde olduğunu göstermiştir. Bu bakımdan astım eğilimi, alerji eğilimi ile birlikte çocuğa kalıtımsal olarak geçebilir. Buna dayanarak alerji ve astım eğiliminin bir arada sık bulunmasının sebebi açıklanabilir.